25 Nisan 2024 Perşembe
0 Yorum Yapıldı Yorum Yaz

Sen Gidince…

21 Ocak 2017
Sen Gidince…

 

Doğduğumda iki kilo yediyüz grammışım.

Ben bilmem… Öyle diyor büyüklerim.

Ebemin parmak izleri hala durur popomda,

hıçkırıklarım ise badanalı duvarlarda…

 

Sonra ne oldu?

Önce çocuk olduk, çamurdan oyuncak yaparak adım attık yaşama.

 

Sonra, siyah önlük ile koşar adım yürüttüler bizi okula.

Hepimiz aynı boydaydık, o ise bizden çok daha uzun.

Dere kenarında büyüyen kavak gibi uzun, Akçaabat’ın bahçeli kahvesindeki çınar gibi yüce ve bilgili.

 

Sonra, şah damarıma değen gömlek yakama tampon yapan kravat ile ortaokullu oldum, o ise biraz daha büyüdü, ilçe gibi, şehir gibi…

 

Sonra, pardösü giydim takım elbise üzerine, liseli oldum. İlk aşk düştü gönlüme, onun kapısında soluklandım. O, biraz daha büyüdü, ülke gibi, dünya gibi…

 

Hayatın cam kırıklarını da öğrendim ondan, çırılçıplak rüzgara koşmanın efil efil keyfini de.

Barışın, kan rengi olmadığını da öğrendim ondan, beyazın siyahdan daha güzel olduğunu da.

Nefes almayı da öğrendim ondan, nefessiz kaldığımda “vatan sağolsun” demeyi de.

 

Kısaca Yaşar (Erdinç) Abi, ben senden büyümeyi öğrendim.

Aynı ortada, avazımızın çıktığa kadar türkü söylemeyi de, kırık yürek ile kırık kemiğin doktorunun ayrı olduğunu da, ama her ikisinin tedavisi için “sevginin” gerektiğini de senden öğrendim.

 

Şimdiyse, ansızın bizi bırakıp gittiğini öğrendim.

Başka dünyalara, başka ülkelere, başka ilçelere gittiğini öğrendim.

Oysa, böyle bir gidişi senden beklemezdim.

Giderken bile savaşmalıydın sen, yüreğine değen bu amansız sancıyla.

Girmeliydin bu kavgaya bütün vücudunla, sen bize öyle öğretmedin mi, kavgasız barış olmaz diye.

 

Uzaklardan bir mum yakıyorum senin için.

Belki bir türkü, belki bir küfür, belki de sonsuz uzay gibi hasret.

En kötüsü ne biliyormusun Yaşar Abi,

Akçaabat’a gelişimde kapısını çalabileceğim, sen yoksun artık.

 

Şimdi, bende küfürün bini bin para, sen de ise ayrılıkların antolojisi.

En azından, bir haber verseydin ya bize Yaşar Abi,

Küçük bir fısıltıya da razıydık,

ansızın giderken arkandan ağlamayalım diye.

 

Bekle diyeceğim ama,

bilirim;

sen beklemeyi de sevmezsin.

 

Yolun hep aydınlık olsun, Yaşar Abi…

YORUMLAR Bu Yazıya Henüz Yorum Yapılmadı.. Belki İlk Yorumu Sen Yapmalısın..

Akçaabat Postası SON DAKİKA: