Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, sürdürülebilir bir tarım ve hayvancılık tesis etmek ve böylelikle gelecek nesillere daha üretken bir ülke bırakabilmek için Milli Tarım Projesini hayata geçirmiştir.
Milli Tarım Projesi, çiftçiye, mazottan alet ekipmana, düve alımından düşük ücretli mera tahsisine kadar destek paketlerinin yanında üretim planlaması ve bürokrasinin azaltılması konularını da kapsamaktadır. Projeye göre tarım, Türkiye’nin tarım ve hayvancılıkta ciddi atılım sağlaması için yatırımlarda ilk sıralara alınırken, yeni uygulamalar da hayata geçirilecek.
Milli Tarım Projesi, Havza Bazlı Destekleme Modeli ve Hayvancılıkta Yerli Üretimi Destekleme Modeli olmak üzere iki ana başlıktan oluşmaktadır.
Havza Bazlı Destekleme Modeli kapsamında her ilçe birer havza kabul edilerek tek tek incelenmiş ve o havzada yetiştirilecek olan ürünler belirlenmiştir. Ürünler belirlenirken istatistiki veriler , münavebe , iklim, toprak yapısı, yükselti, su potansiyeli, bitkilerin su tüketimleri gibi birçok veri dikkate alınmıştır.
Havza bazlı destekleme uygulamaları kapsamında, ülkemizde arz açığı bulunan, stratejik ve bölgesel önem arz eden, insan beslenmesi ve hayvansal üretim açısından önem arz eden 21 ürün belirlenerek destekleme kapsamına alındı. Bu ürünler; Arpa, buğday, çavdar, çeltik, dane mısır, tritikale, yulaf, kuru fasulye, mercimek, nohut, aspir, yağlık ayçiçeği, kanola, kütlü pamuk, soya, çay, zeytin, fındık, patates, soğan ve yem bitkileridir. Belirlenen havzada yetiştirilen ürünler, destekleme kapsamına alınacaktır. Destekler yılda bir ekim zamanı bir de hasat zamanı olmak üzere iki dönemde verilecektir. İlk desteklemenin Nisan-Mayısta, ikinci desteklemenin ise Eylül-Ekim aylarında verilmesi planlanmaktadır.
Havza bazlı destekleme modeliyle; üretici üretime başlamadan önce havzasında hangi ürünün destekleneceğini ve ne kadar destekleme alacağını bilecek, daha planlı bir üretime geçilecek, arz fazlası nedeniyle oluşan fiyat dalgalanmaları minimize edilecek, fiyat istikrarı sağlanacak, üretimden daha fazla gelir elde edilecek, kaynaklar daha etkin kullanılacaktır.
Hayvancılıkta Yerli Üretimi Destekleme Modeliyle ise, artan kırmızı et talebinin karşılanması, damızlık üretiminin geliştirilmesi, meraların daha etkin kullanılması, hayvan hastalıklarıyla mücadele edilmesi, buzağı ölümlerinin azaltılması ve süt üretiminde sürdürülebilirliğin sağlanması hedeflenmektedir. Bu kapsamda Trabzon’un da aralarında olduğu 35 ilde damızlık düve üretim merkezleri kurulacak. En az 500 baş kapasiteli damızlık düve üretim merkezlerinin inşaat yatırımlarına, alet-ekipman ve buzağı alımlarına %50 hibe desteği verilecek. 27 ilde de Damızlık koç teke üretim merkezi kurulacak. En az 500 baş kapasiteli ağıl yapımına ve yetiştirilen koç-tekeye %50 hibe desteği verilecek. Damızlık ihtiyacı olan hayvancılık işletmeleri ihtiyaçlarını bu merkezlerden temin edebilecek.
Proje sayesinde çiftçilerimizin refah düzeyinin arttırılması, küresel rekabette daha fazla söz sahibi olunması, gelecek kuşaklara ambarı dolu bir Türkiye bırakılması hedeflenmektedir.
