Birkaç gündür neşîdeler neşîdesi Akçaabat’ımızın düşman işgalinden kurtuluşunun 99. yılı üzerine tarih bilinci yaratabilecek etkinlikler gerçekleştiriliyor. Bu anlamlı ve necib gayretleri için, özellikle ilçemizin son çeyrek yüzyılına damgasını vurmuş olan Sn. Şefik Türkmen Bey’e ve çalışkan ekibine ne kadar teşekkür etsek azdır.
Öte yandan sesli düşünüyorum da, demek ki gelecek yıl, Akçaabat’ımızın muhacirlik destanının ve düşman işgalinden kurtuluşunun 100. Yılını kutlayacağız. Temennim o dur ki, bu 100. yıl kutlamalarını, her zaman ki gibi şehrimizin hafızasına ve tarihine yakışır bir şekilde dolu dolu etkinliklerle tarihe not düşercesine kutlamak ve özellikle gençlerimizde bu anlamda bir farkındalık yaratmak.
İşbu içtenlikle, benim de kanaati acizânem ile, gelecek yıl ki 100. yıl kutlamalarına dair birkaç tâne hayalim var ve umuyorum buradan sesimi Sn. Başkan’ımız Şefik Türkmen Bey’e ve belediyemizin pek güzide Kültür Kurulu Üyeleri’ne duyurabilirim.
MUHACİRLİK KONULU AKÇAABAT TARİHİ SEMPOZYUMU
İlk ve son olarak 2013 yılında gerçekleştirilen ‘Akçaabat Tarihi Sempozyumu’, iki yılda bir gerçekleştirilmesi yönünde alınan tavsiye kararı ile ilçemizin tarihine çok önemli katkılar yapan bir bilim çalıştayı ve kültür-sanat etkinliği olarak takdirlerimizi kazanmıştı. Aradan birkaç yıl geçti ve konu sanki biraz küllendi gibi… Bu sempozyumun, Muhacirliğin ve Akçaabat’ın düşman işgalinden kurtuluşunun 100.yılı anısına tekrar gündemimize alınıp, 2018 yılının Şubat ayında gerçekleştirilerek yeniden ilçemize yakışır bir buluştaya imza atılmasının çok anlamlı olacağını düşünüyorum.
MUHACİRLİK ANITI
Hepinizin mâlumu, güzeller güzeli Ak Camiîmiz ile eski belediye binamız arasında, altı otopark olan ve üstünde kullanışsız ve biraz da bakımsız bir havuz olan bir alan var. Bu havuzun kaldırılarak, yerine ‘Muhacirlik Anıtı Saat Kulesi’ inşâ edilmesini ve kurtuluş haftasında da bu anıtın açılışının yapılmasını can ı gönülden diliyorum. Bildiğiniz gibi şehirler meydanları ve sembolleriyle ünlüdür. Akçaabat’ımızın altyapısına damgasını vurmuş olan sayın Başkanımızın, ilçemizin plastik çehresine de kalıcı bir eser kazandıracağından ve böylece bugüne kadar yapmış olduğu sayısız hizmeti taçlandırıp ölümsüzleştireceğinden doğrusu hiçbir şüphem yok…
Dahası, Ak Camiî’nin otantik sarı-beyaz kesme taşının aynısından, yine Akçaabat’ımızın kesme taş ustalarının işçiliği ile inşâ edilecek olan bu Muhacirlik Saat Kulesi’nin, bir anlamda camiî külleyesi ile de bütünleşik bir konsept sunabileceğini düşünüyorum.
Bu kulenin, bir buluşma noktası olmasını, bol bol fotoğraf çekilen bir yer olmasını, yoldan geçenlerin saate bakıp kendilerini zamana özgüleyebilecekleri bir alan olmasını ümid ediyorum. Hattâ, gönlüme öyle geliyor ki, muhacirlik öncesi Akçaabat’ın temsili nüfusu ile Muhacirlik sonrası Akçaabat’ın temsili nüfusu hesap edilerek, el edilen sayının saat kulesinin inşasında kullanılacak olan kesme taş sayısına oranlanmasını; her bir taşın, muhacirlikten sağlık, güvenlik, çatışma vb. sebeplerle dönemeyen 3-4 Akçaâbat’lıyı temsil etmesini gönlümden geçiriyorum.
Güzel Akçaabat’ımız için birkaç tane daha hâyalim var…
Bir sonraki yazımda onları da dile getireceğim.
Şimdilik hoşçakalın.
Sevgilerimle.
